30 Kasım 2012 Cuma

Murat Yıldırım Suskunlar veda gecesinde...

Sevgili Murat Yıldırım'ın son dizisi Suskunlar bu hafta sonu final yapıyor. Ekibin veda gecesinden gelen izlenimlerini ve resimleri sevgili Gönül Dokgöz'den alıyoruz...

"Suskunlar ekibinden muhteşem veda partisi"
Partiye yeni saç imajıyla katılan Murat Yıldırım, Sarp Akkaya, Aslı Enver ve eşi Birkan Sokullu, Berk Hakman, Güven Murat Akpınar, Mehmet Özgür, Pelin Akil, Özge Sezince  gecede oldukça eğlenceli saatler geçirdiler. 

 Haberin tamamınına ve geceden diğer resimlere S&T Lifestyle linkinden ulaşabilirsiniz...
http://sinematelevizyonlifestyle.com/2012/11/suskunlar-ekibinden-muhtesem-veda-partisia-fabulous-party-celebrating-the-end-of-suskunlar/






29 Kasım 2012 Perşembe

Tuba Büyüküstün... Elle Kasım 2012

Sevgili Tuba Büyüküstün'ü yeni dizisi öncesi  Elle Dergisi'nde görüyoruz. İki gün süren çekimlerle gelen birbirinden güzel fotoğraflar ve samimi bir de söyleşi ortaya çıkmış. Keyifli okumalar...
"...ben zaten plan yapamam. Bana birkaç hafta veya birkaç ay sonrasını sorun, nerede olacağımı veya ne yapıyor olacağımı söyleyemem; buna dair bir planım da yok. Şu anda, beş gün sonrasını bilirim; daha ötesini değil. Her an, her şey olabilir. Yaptığımız planlar gerçekten bir işe yaramayabilir”
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/22023505.asp



25 Kasım 2012 Pazar

Aslıhan Güner... Temel'le ikinci macera

Sevgili Aslıhan Güner'in son sinema filmi vizyona girdi. Bu haftasonu gazetemde reklamlarına rastladım. Zuhal ile Temel'e yeni maceralarında başarılar diliyoruz.

Ayrıca sinema sayfalarında da ele alınmış Nil Kural tarafından film...


18 Kasım 2012 Pazar

Aslıhan Güner

Asi'nin kartal kanatlarını takmış gençleri... hepsinin başarılarını duymaktan, bir gazete sayfasında haberlerini görmekten daha mutluluk verici ne olabilir...

Kasım 2012, Türkan Şoray’la aynı işte olma hayalim gerçek oldu, Milliyet Televizyon, Sayı:371, s.11

İki rakip yıldız...

Kasım 2012, İki rakip yıldızın ortak noktaları, Milliyet Televizyon, Sayı:371, s. 7


15 Kasım 2012 Perşembe

Birine birşey olsa ben yanacağım...


26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

"Asi hakkında oturup da adamakıllı bir şeyler yazmaya elim hiç varmadı. Çünkü biliyorum, beceremeyeceğim. Ruhları birbirine karışan o iki insanda kendi ruhumu buldum ben en çok. Öyle karmaşık şeyler ki bulduğum kendim bile anlamazken ifade etmesi çok güç.. Bunun bir dizi olduğuna inanmak istemiyorum. Ben onları hep kalbimin bir köşesinde apayrı bir yerde saklayacağım. Hep gerçek gibi düşleyeceğim, yaşananları bir parçammış gibi hatırlayacağım. Onlar pek çok saçma ilişkinin ardından gerçek sevgiyi gösterdiler. İyi ki de gösterdiler, iyi ki de bu kadar içimize işlediler. 
Aşkın asıl manasını anlattılar bize. Sevdiğinin gözlerine bakınca yok olmayı, gururun bile engelden sayılamayacağını gösterdiler. Her bakışmalarında, her dokunuşlarında içim titredi benim. Sahiden durdurmak istedim orada zamanı. Hiç bitmesin istedim, saatlerce doymak bilmeksizin seyretmek istedim. Kıyamasınlar istedim birbirlerine, birine bir şey olsa ben yanacağım zannettim. . Böyle güzel duygular yaşattınız ya bizlere tüm ekip emeklerinize sağlık, efsane demek çok yavan kalacak Asi için. Asi, asi, asi.. diye bağırıyor yüreğim yalnızca Asi.."

tubarni, dizifilm, 26 Ekim 2012

ANTE /   17.05.2009

14 Kasım 2012 Çarşamba

Klavuz...



26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

-beynimden silinmeyen repliklerin sahipleri asi ile demir.
-orada bi yerlerde yaşıyorlarmışçasına hissettiğim iki çiftten biri asi ile demir.
-aşklarını, sevme biçimlerini klavuzum yaptığım harika insanlar asi ile demir.

unutulmayacaksınız.
nazguzeli, dizifilm, 26.10.12

http://www.dizifilm.com/forum/showthread.php?t=127684&page=55

13 Kasım 2012 Salı

Tuba Büyüküstün '20 Dakika' ile kaldığı yerden devam ediyor...

Sevgili Tuba Büyüküstün, ikizlerinin doğumu nedeniyle ara verdiği kariyerine '20 Dakika' adlı  diziyle dönüyor. Yeni projesinin tanıtım fragmanları ilk kez dün akşam izleyenlerine ulaştı...


leylanermin, dizifilm, 13.11.12
"Dizide, mutlu bir evlilikleri olan çiftin hayatları, kadının işlemediği halde bir cinayetle suçlanarak hapise girmesiyle altüst olması anlatılıyor. Her hafta yükselen bir tempoya sahip olacak dizide, koca karısının bu cinayeti işlemediğinden emindir ve ipuçlarının peşinden koşar. Sonunda yapacak bir şey olmadığını anlayan adamın tek çaresi ise karısını hapisten kaçırmaktır." 
Haberin tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilir...
http://haber.stargazete.com/dizi/tuba-buyukustunun-yen-dizisinden-ilk-fragman--izle/haber-703931



                                       

11 Kasım 2012 Pazar

Murat Yıldırım'dan 'dünyada hoşgörü ve barış' mesajları

Giuseppe Sciacca Ödülünün esintileri gelmeye devam ediyor. Habere yer veren kaynaklardan bir kaçını derleyerek topluca getirdim.

Murat Yıldırım'ın ödülünü alırken verdiği kültürlerin birleşmesi, hoşgörü ve barış mesajları dileriz ki yerlerini bulur, temennileri gerçek olur.

Kariyeri için daha nicelerini umduğum ödülü vasıtasıyla dünyaya ulaşan mesajında, 'Asi'nin gerek kendi kariyerindeki gerekse Türk Dizi sektörün'deki yerine vurgu yapması e.minim beni olduğu kadar bütün Asicileri de mutlu etti. Kendisini bir kez daha kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Mesaj resmi alıntıdır...


Türk Oyuncuya Vatikan'dan Ödül
TRT - 11 Kasım 2012
Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü Türk oyuncu Murat Yıldırım aldı
http://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/turk-oyuncuya-vatikandan-odul-62798.html


Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı
Hürriyet  - 11 Kasım 2012
"Katoliklerin merkezi Vatikan, rol aldığı yapımlarla Türkiye’de olduğu kadar Ortadoğu ve Balkanlar’da da adından söz ettiren başarılı aktör Murat Yıldırım’a ödül verdi. Roma’ya gelen Yıldırım, ödül karşısında şaşırdığını belirtirken, farklı din ve kültürlerden olanları birbirlerine bağlayan dizi ve sinema endüstrisinin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi."
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/21899416.asp


Türk aktöre Vatikan'dan ödül
Posta - 11 Kasım 2012
Vatikan, rol aldığı yapımlarla Türkiye'de olduğu kadar Ortadoğu ve Balkanlar'da da adından söz ettiren başarılı aktör Murat Yıldırım'a ödül verdi
http://www.posta.com.tr/magazin/HaberDetay/Turk-aktore-Vatikan-dan-odul.htm?ArticleID=147776

Posta TV'nin farklı açıdan bir röportajına bu linkten ulaşabilirsiniz...
http://www.posta.com.tr/video/video-izle/?VideoID=8145


Murat Yıldırım'a Vatikan'dan ödül
Sabah - 11 Kasım 2012
Yurt dışında da ciddi bir izleyici kitlesi olan ve geçtiğimiz ay Roma'da düzenlenen Fiction Fest'te gösterilen 'Suskunlar' dizisinin başrol oyuncusu Murat Yıldırım; Giuseppe Sciacce Ödülleri'nde Sinema dalında ödül aldı. Dün akşam gerçekleşen törene; İtalyan yöneticiler, bakanlar ve senato üyeleri de katıldı. Oyuncu "Böyle bir ödüle layık görüldüğüm için önce şaşırdım, şimdi ise gururluyum. Ülkemi yurt dışında temsil edebilmekten mutluyum" dedi.
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Magazin/2012/11/11/murat-yildirima-vatikandan-odul


Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı
Vatan - 11 Kasım 2012
Vatikan tarafından verilen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım, törenle ödülünü aldı.
http://www.oncevatan.com.tr/kultur-ve-sanat/murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi-h15859.html



Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım

Vatikan tarafından verilen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım, törenle ödülünü aldı.
Anadolu Ajansı'nın haberi... 11 Kasım 2012
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/98928--murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi




Anadolu Ajansının törene ilişkin video linki...
http://www.dailymotion.com/video/xv0cro_murat-yyldyrym-vatikan-da-odul-aldy_news



Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı

"Murat Yıldırım ödülünü, İtalyanların genellikle dizilerde rol alan güzel aktrisi Emanuela Tintocchia'nın elinden aldı.
Türk basın mensuplarına konuşan Murat Yıldırım, ödülü kazandığını ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, "Geçen sene başladı aslında bu durum. Monte Carlo Televizyon Festivali'nde Türk dizisi "Asi" ile soap opera dalında ikinci olmuştuk. Türk dizilerinin bu şekilde dünyaya açılmasından sonra bu tür başarılar gelmeye devam ediyor. Böyle bir yerde böyle bir ödül almak, beni çok gururlandırdı, onurlandırdı" diye konuştu."

Star - 11 Kasım 2012
http://haber.stargazete.com/magazin/murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi/haber-703441


Türk oyuncu Murat Yıldırım'a Vatikan'da ödül



Türk basın mensuplarına konuşan Murat Yıldırım, ödülü kazandığını ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, "Geçen sene başladı aslında bu durum. Monte Carlo Televizyon Festivali'nde Türk dizisi "Asi" ile soap opera dalında ikinci olmuştuk. Türk dizilerinin bu şekilde dünyaya açılmasından sonra bu tür başarılar gelmeye devam ediyor. Böyle bir yerde böyle bir ödül almak, beni çok gururlandırdı, onurlandırdı" diye konuştu.

CNN Türk -11 Kasım 2012

 http://www.cnnturk.com/2012/kultur.sanat/sinema/11/11/turk.oyuncu.murat.yildirima.vatikanda.odul/684088.0/index.html


10 Kasım 2012 Cumartesi

Vatikan'dan Şaşırtan Ödül




 "Bugün sinema dalında Giuseppe Sciacce ödülü alacak oyuncu, “Böyle bir ödüle layık görüldüğüm için önce şaşırdım, şimdiyse gururluyum” dedi."

 Magazin Servisi, 10.11.2012, ‘Vatikan’dan Şaşırtan Ödül’, Milliyet Cadde, s.1



http://cadde.milliyet.com.tr/2012/11/10/HaberDetay/1624549/vatikan-dan-sasirtan-odul


8 Kasım 2012 Perşembe

Efsanenin başkahramanları...



26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...
...efsanenin başkahramanlarının ağzından ASİ...
ezzgiii / 26 Ekim 2012

7 Kasım 2012 Çarşamba

Matematik Köyü...

Selma Ergeç ve Murat Yıldırım, Meral Okay gecesine katılan sanatçılarımızdan ...
Gençlere matematiği öğretmek ve sevdirmek amacıyla 2007'de Ali Nesin tarafından kurulduğu ve gönüllülerin desteğiyle ayakta kalmaya çalıştığı bildirilen Matematik Köyü'ne bu özel gecede destek sağlanacak.
Hayattayken Matematik Köyü'ne önem veren Meral Okay için düzenlenecek gecenin sunuculuğunu, Beyazıt Öztürk ile Engin Altan Düzyatan yapacak.
Ali Nesin, Aziz Akyavaş, Dilara Endican, Durul Taylan, Yağmur Taylan, Emine Uşaklıgil, Gül Oğuz, Halit Ergenç, Hande Ataizi, Melisa Sözen, Meryem Uzerli, Murat Yıldırım, Mustafa Atalık, Mustafa Oğuz, Nur Fettahoğlu, Oktay Kaynarca, Ozan Güven, Pelin Akat, Selma Ergeç ve Timur Savcı'nın birer konuşma yapacağı gecede, Sezen Aksu konser verecek. 
 http://www.ntvmsnbc.com/id/25393715/ , 30 Ekim 2012

Gecenin afişi...

6 Kasım 2012 Salı

Tuba Büyüküstün Dubai sokaklarında



"Oyuncunun yer aldığı son kampanyanın afişleri de geçtiğimiz günlerde Dubai sokaklarını süslemeye başladı."
Sabah Gazetesinde yer alan haberin tamamına gazetenin linkinden ulaşabilirsiniz.
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Magazin/2012/11/06/tuba-buyukustun-dubai-sokaklarinda

4 Kasım 2012 Pazar

Şanslı bir kitleydik...

26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

Asi her yönüyle özel bir işti. Kadro çok çok güçlüydü. Zaman zaman yan roller alıp götürüyordu hikayeyi.
Çetin Tekindor, Tülay Günal, Nur Sürer ve Tuncel Kurtiz gibi birbirinden usta isimleri de birlikte izleme fırsatı yakaladık.
Şanslı bir kitleydik vesselam.
seerose 27 Ekim 2012

Bu ikisinin güzelliğine, uyumuna diyecek tek kelime yok zaten.
Murat Yıldırım’ın da dediği gibi enerjileri birbirine çok uydu.
Umarım bir gün beyazperdede izleme şansımızda olur.
Kısa ve öz ne kadar güzel anlatmışlar Asi ile Demir'i.

seerose 27 Ekim 2012

seerose, dizifilm, 27.10.12

http://www.dizifilm.com/forum/showthread.php?t=127735&page=70

3 Kasım 2012 Cumartesi

Oyun...


Çocukluğumuzda en çok soba başında oynamayı sevdiğim bir oyun vardı. Biz kuzenler o yaşlarda hep bir aradaydık.  Çoğumuz dünyanın bir ucuna dağılıp gitmemişti. Aramızda ne okyanus vardı ne de başka bir şey.  Evlerimiz komşuydu, gecemiz gündüzümüz bir evde geçerdi.

Akşam yemeklerinde sıkça buluşurdu kardeş olan anne babalarımız.  Yemeği yedikten sonra haylazlık ederdik küçükken; ama okuma yazma öğrendikten sonra etmez olduk. Oyunlarımız da değişti.

İsim, şehir, hayvan oynardık biz. O zaman eski Ankara evleri çok katlı değildi ve evlerde kalorifer bulunmazdı. Üç, en fazla dört katlı evlerin hepsi de sobalıydı. Üzerinde her daim bir çaydanlığın cızırdadığı sobalarda kestaneler pişerdi kış günlerinde. Evler, sobaların üstünde kebap olan kestane ya da patlamış mısır kokardı.

Biz okuma yazma bilmenin ilk olgunluğunu oyunlarımızdaki değişimle yaşadık. Artık okur yazar olarak, kağıtlı kalemli oyunlar oynar olduk. Hepimiz elimize birer kağıt birer de kalem alıp, sobanın etrafına dizilmiş minderlere otururduk.  Sıcak sobanın yanı başında oyunumuza başlardık. İsim, şehir, nehir, maden oynadık, bağıra çağıra. Bir yandan da sobada patlamış mısırlarımızı ya da kestanelerimizi yerdik.

Bu oyunu o zamanların hemen her çocuğu oynadı. Sanırım hemen her yetişkin de çocukluğundaki bu oyunu tebessümle hatırlıyor.

O oyunu oynamayalı yıllar olmuştu. Oynamak istesem de oynayacak çocuk kalmamıştı. Yetişkin olmuştuk. Çocuklar ruhumuz gerilerdeydi yani. Artık kağıtların yerinde klavyeler, kalemlerin yerinde ellerde fareler vardı. Oyunlarda şehirli, nehirli değil çiftlikli filan oluvermişti. Kağıt kalemle de oynanmıyordu hem.

Bir gün… O sihirli notaları ilk kez duyup yıldırım çarpmış gibi televizyonun başına vardığım gün. O ön tanıtımda, mısır tarlasını gördüğüm an.  Ve insan boyunu aşmış mısırların arasında tam anlamıyla çiftlik tarzı giyinmiş  bir çiftçi ruhu gördüğüm gün.
Oyun yeniden başladı.

Oyunda şehir Hatay’dı.
Nehir, Asi’ydi.
Maden, Demir.
Kıta adı, Asya.
Özel isim de ASİ’ye.

Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 01.11.2012, 09:40

görsel ezgy* 'den alıntıdır

2 Kasım 2012 Cuma

Zihnen hür, kalben bir ömürlük...


26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

"bana, dedi, bir isim ver,
varlığım olsun.
durdu, aklından yeni bir şey geçti. bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.
bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.
seni anan beni de ansın. seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.
bir "ile'' koy aramıza bizi birbirimize bağlasın."

şiir: Nazan Bekiroğlu

 
Böyle sevmek, böyle bakmak... 
Bakışlarından yangınlar çıkıyor, sessiz çığlıkları kasırga yaratıyor zihnen hür, kalben bir ömürlük sevmeye hükümlü yüreklerinde.
Böyle sevilmek, böyle yanmak... Murat da Tuba da zirvelerini bu iş ile gördü bence. Demir'i de Asi'yi de öyle gerçek kıldılar ki, bundan sonrası yaban, bundan sonrası onlara tufan.
Bir de şey var, ''uçurum gibi dikine bakan gözler.'' Hah işte, Tuba'nın gözleri bir daha hiç bu kadar dikine bakamayacak mesela.
Ya da Murat, bir daha ''bi kerecik yanağından öpeyim.'' gibi bir sahne yaşayamayacak, öyle gözleri dolup öyle yutkunamayacak.
Çok şeyler var daha, ama her şeye rağmen; iyi ki varsın ASİ.

mariaa puder, dizifilm, 26.10.12



Resimler alıntıdır







1 Kasım 2012 Perşembe

Önceleri sadece buydu Asi


Bir coğrafya dersi konusuydu ASİ. Güneyin suyuydu, Hatay’ı aşar. Ters akan bir nehirdi. Önceleri sadece buydu ASİ.

ASİ, ASİ’ye oluncaya dek bu dar tanıma sıkıştı. Bir çiftliğin tüm sesleri, onca telaşıyla çeşnilenmene kadar evlerimiz. Çiftliğe giden palmiyeli yoldaki nal sesi kulaklarımıza büyülü notalarda çalınana kadar. Kulağımızda hoş bir beste, gözümüzün önünde yemyeşil tarlalar, taş evli bir çiftlik, ağa dedesiyle, deri çizmeli babasıyla, sesi evin her duvarında çın çın öten burnu her işte Neriman hanımıyla, limoni olunan yan komşu çiftlikle aktı geldi ayaklarımızın dibine köpüre köpüre. Seyretme iştahlarını da köpürte köpürte.

İzleyici olduk Asi kenarındaki bir çiftlik hayatına göz kırpmadan. Evvelce televizyona bile bakmazken öyle aman aman. Haberlere bakıp, başka işlere dalardık önceleri. Oysa bir çağrı sesine tutkun olduk birkaç notadan ibaret. Suya düşen damla tınısında.. “Hiç de seyredilecek bir şey yok” diye yerinirken. Seyrin en doyulmazını karşımızda buluverdik aniden. ASİ'ye kızlı bir dizinin kuzu kuzu seyircisiydik biz.
Bol etekleri Hatay rüzgarında savrulan, saçları Hatay yeline kapılmış, başında ne Hatay yeli ne kavak yeli esmeyen bir kız yürüdü o büyülü notaların saçıldığı tarlalardan beri. Çatlak topraktan  ekili dikili toprağa, kırdan bayıra değen ayaklarıyla.

O bizim evlere girerken biz o çiftliğe girdik  hem de kendi evimizde kendi koltuklarımızda oturuyor iken. Biz de yaşadık tarlada tapanda. Fatma Ana’nın mutfaktaki yemeklerinin pişmesini bekledik kokusunu duya duya. Acıktık  o yemek yaparken mutfakta, sıkısından.

Suyun yeşili, suyun mavisi oradaydı. Düz akanı ters akanı oradaydı. Sevdanın katıksızı oradaydı. Güneyin tüm sıcağı, kavuruculuğu oradaydı. Biz de kavrulduk. Hem de ASİ kenarındayken.
Güneşin hep güldüğü kentin dar sokaklarından, çiftlik yollarına doğru yola çıktık bir gün. O gün bu gündür de o yoldayız. Ne varabiliyoruz  varacağımız yere, ne dönüş var geriye. Herkes de memnun halinden.

Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 18.10.2012


SULE / 16.07.2008