31 Temmuz 2011 Pazar

Asi sulara Demir attım...

saymadım kaç gün oldu…
diye başlar güzel bir şarkı…
saymadım… sayamadım… korkumdan…
ama… bu sayfalara el-göz değdirmeyeli epeyce bir zaman olduğunu bilirim…
ve yarattığı eksikliği içimde taşırım…

çok acelesi varmışçasına…
günler… gecelere...
geceler de yerini günlere… bıraka… bıraka hızla geçti...
ama ben Asi'den de… Asidostlarımdan da geçmedim… geçemem...
Asidostlarım en yalın halleriyle… duygularını kelimelere dökmüşler her zaman olduğu gibi…
hepinizin eline-yüreğine sağlık...

o hızla geçip giden günlerde neler mi yaptım...
yüreğimin sesini dinleyip… bulabildiğim kısacık boşluklarda bile Asi sulara Demir attım...

Nasreddin Hoca'dan öğrendiğim gibi...
ayları kırpıp yıldız yaptım…
karanlıktan… kimse korkmasın diye...
tıpkı... Melek gibi...
tıpkı… Demir'in Asi'ye getirdiği fener gibi...
gece ışısınlar... diye...

Kozcuoğlularının pamuk tarlalarına uzandım...
Pamuk hasadında Asi'yle Demir'i bir ağaç altında göz göze bıraktım…
bir avuç dolusu pamuk aldım dönüşte..
gökyüzüne savurdum...
masmavi gökyüzünde… bembeyaz bulut olsunlar diye.

Yağmurlara da haber saldım…
o, damlalar...
bu, gözlerin gördüğü en özel aşıkları sırılsıklam ıslatsın diye...

... gördünüz mü… hiç bir güç… Asi'mizi bizden çalamaz…
o, onlar bizim yüreğimizde…

daha bu sabah gördüm… Asi… arabanın arkasında… yem çuvallarını karıştırıyordu… Savon Otelinin avlusunda…
ve bir genç adam… camdan izliyordu onu… Adı Demir'miş… İstanbul’dan gelmiş…
Neriman… ev döşeme telaşında… İhsan bey yeni krediler bulma derdindeydi…
Pamuklar arasında fasulye yetiştiren Kerim… bir anda… Defne dallarıyla sarıp sarmalanmıştı...

bugünlük onları öyle bıraktım..x
ama…
ama...
o geçip giden günlerde…

hayalle gerçeği karıştırıp, arada bir hüzünlenmedim değil…

her zaman olduğu gibi…
hayalin hüznü bana kaldı…
gerçeğin mutluluğunu… başkalarına bıraktım…
benim gözümün değmediği başka yağmurlarda ıslananlara...

doğrusunu isterseniz...
o yağmurların bir kaç damlası gelip kondu göz pınarıma...
ancak… hoşumuza gitse de gitmese de…
bizlere o güzel hayali yaşatanların işlerinin "beğeni" kısmının bir parçasıydık yalnızca…
biz onları bilirdik… ama onlar işlerinden sıyrılıp… kendi gerçeklerine döndüklerinde... yaşamlarında… hiç birimizin hükmü olmazdı…
mutluluklar dilemekten başka...

*naile* , Sohbet Köşesi, 31.07.2011

KORDUGUM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder