30 Aralık 2012 Pazar

'Beren de Tuba da kaprissiz'

Habertürk magazin'de Oya Doğan'ın 20 Dakika oyuncularından Fırat Çelik ile yaptığı özel röportaj... Tuba Büyüküstün ile ilgili pasajı alıntıladık. Röportajın tamamına linkten ulaşabilirsiniz. 

"- Türkiye'de Beren Saat ve Tuba Büyüksütün dendi mi akan sular durur. İki önemli kadın oyuncuyla da rol aldın. İkisini kıyaslasan ortaya ne çıkar?

Beren'i çok iyi tanıyorum. Onunla iki sene çalıştım. Ayrıca dışarıda da görüştüğüm ve çok sevdiğim bir arkadaşım. Tuba ile yeni çalışmaya başladık. Ama onu da çok sevdim. Ben çok şanslıyım. Yaptığımız iş zaten çok zor. O nedenle sette de kaprissiz insanlarla çalışınca hayat kolaylaşıyor. Bu sette herkes arkadaş, dost. Sıfır kapris var. Fatmagül'de de öyleydi. Beren de kaprissizdi. Kısacası Beren de, Tuba da kaprissizler."




Habertürk Magazin, Eski romantik aşklar yine moda olacak, 29 Aralık 2012, erişim 31 Aralık 2012,       <http://magazin.haberturk.com/ozel-roportajlar/haber/807297-eski-romantik-asklar-yine-moda-olacak->


28 Aralık 2012 Cuma

Beren ve Tuba'yla Garantidesin!

Milliyet Cadde, 'Cadde'deki Hayalet' den Aralık başlarına ait bir gazete haberi. Haberin tamamına alıntıladığım linkten ulaşılabilir.


Oysa bir Beren Saat’in başrolünde olacağı ‘İntikam’ı ve Tuba Büyüküstün’lü ‘20 Dakika’yı düşünün. Daha başlamadılar ama ‘en çok izlenen diziler’ arasında başı çekeceklerini biliyoruz. Kazandıkları paralar çoğumuzun dudağını uçuklatsa da her kuruşunu hak ediyorlar, zira onların ‘reyting garantisi’; rol aldıkları yapımlarda çalışan setçisinden, kameramanına onlarca kişinin de kaygı yaşamadan para kazanması demek.
 Milliyet Cadde: Beren ve Tuba'yla Garantidesin!, 12 Aralık 2012, erişim tarihi 28 Aralık 2012,
http://cadde.milliyet.com.tr/2012/12/12/YazarDetay/1640436/beren-ve-tuba-yla-garantidesin-




22 Aralık 2012 Cumartesi

Tuba Büyüküstün - 20 Dakika


Tuba Büyüküstün'ün yeni dizisinin başlangıç tarihini sayfalarımızda 25 Aralık olarak duyurmuştuk. Bir tarih değişikliği  yapıldı yayında. Yeni yayın tarihini, Sn. Ali Eyüboğlu'nun konuya ilişkin görüşüyle birlikte getirmek istedik sayfalarımıza...


Eyüboğlu, A,  ‘ “20 dakika”ya “Fetih” Rötarı! ’, Milliyet Televizyon, 22 Aralık 2012, Sayı:376, s.3



Tuba Büyüküstün’le Çocuk Sohbeti

Hatısaru, S, ‘Tuba Büyüküstün’le Çocuk Sohbeti’, Milliyet Cadde, 22 Aralık 2012, s. 3




18 Aralık 2012 Salı

Orta Doğu Tuba'yı bekliyor


‘20 Dakika’ ile ekrana dönmeye hazırlanan Tuba Büyüküstün, bir ilk’e imza attı. Büyüküstün uğruna, daha yayınlanmayan dizinin Orta Doğulular için hazırlanan sitelerine 40 binden fazla Arap ve İranlı fanatik akın etti.
‘Ihlamurlar Altında’ dizisinde şöhreti yakaladıktan sonra ‘Çemberimde Gül Oya’, ‘Asi’ ve ‘Gönülçelen’ dizileriyle bu şöhretini pekiştiren Tuba Büyüküstün, Onur Saylak ile Paris’te hayatını birleştirdikten sonra ikizlerine hamile kalmıştı. Toprak ve Maya adlı ikiz kızlarını doğurduktan sonra ekrana zorunlu olarak veda eden Tuba Büyüküstün, eski dizileriyle Orta Doğu ülkelerinde hala büyük ilgi görüyor.
Haberin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz...
http://haber.stargazete.com/magazin/orta-dogu-tubayi-bekliyor/haber-712810


Gazete taraması Tara77'nin dizifilm.com mesajından alıntılanmıştır, erişim 19 Aralık 2012


16 Aralık 2012 Pazar

OMÜ 3. Medya Ödülleri 2013

Ondokuz Mayıs Üniversitesi 3. Medya Ödülleri 2013'ün anket linkini getirmek istedim sayfalara.

OMÜ'nün Gençlik Kulübü tarafından, Kültür ve Sanat Festivali kapsamında düzenlenen bu ödül halka açık oylama ile gerçekleşiyor. 15 Aralık 2012 - 15 Ocak 2013 tarihleri arasında oy kullanılabiliyor. Arzu eden arkadaşlarımız linke tıklayarak doğrudan oylama sayfasına ulaşabilir. İstenen katagorilerde oy kullanılabiliyor.

Sevgili Tuba Büyüküstün'ü ve sevgili Murat Yıldırım  oyuncu adayları arasında...


http://omumedyaodulleri.omu.edu.tr/index.php



Sektör'ün beklentisi...

‘Tüm sektör onların dizilerini bekliyor’, Milliyet Televizyon, 15-21 Aralık 2012, Sayı 375, s.7


14 Aralık 2012 Cuma

Tuba’nın hapishane ziyareti


“20 Dakika”da cinayete teşebbüsten hüküm giyen bir karakteri canlandıran Tuba Büyüküstün, rolü için hapishaneleri gezdi, mahkûmlarla görüştü.
Haberin tamamına ulaşabileceğiniz link;

Tuba'nın hapishane ziyareti, erişim 14 Aralık 2012,  http://www.hurriyet.com.tr/magazin/televizyon/22156257.asp

12 Aralık 2012 Çarşamba

Tuba Büyüküstün 20 Aralık'da bizlerle...

"Tuba Büyüküstün’ün yeni dizisi 20 Dakika 20 Aralık Perşembe günü izleyiciye merhaba diyecek."
Düzeltme : 20 Dakika  25 Aralık Salı günü star’da!  izleyiciye merhaba diyecek (13 Aralık 2012)

 http://sinematelevizyonlifestyle.com/2012/12/20-dakikanin-yayin-tarihi-belli-oldu/



9 Aralık 2012 Pazar

Acemidemirci - ASİ'YE

Sevgili Acemi Demirci'nin Asi yazılarını topluca bulabileceğiniz 

Acemidemirci - ASİ'YE 

bloğunun menü barımızda yerini aldığını duyurmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. 





7 Aralık 2012 Cuma

Selma Ergeç Budapeşte'de

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın siyasi ziyaretlerine uygun olarak düzenlenen Turkey The Missing Star projesinin 5. Ayağı Budapeşte’de 6 Aralık’te şehrin en görkemli tiyatrolarından biri olan “Urania Film Theatre”da Selma Ergeç’in sunumuyla açılacak. 
http://magazin.milliyet.com.tr/budapeste-cikarmasi/magazin/magazindetay/04.12.2012/1636644/default.htm?ref=OtherNews

 4 Aralık 2012 tarihli, Milliyet kaynaklı bu haber sonrası etkinlik gerçekleşti ve resimler ulaşmaya başladı sosyal paylaşım sitelerine.  Sevgili Selma Ergeç muhteşem İngiliz aksanıyla da dikkat çekmiş... bunu da minik bir not olarak ekleyelim.


Medya Ödülleri

Namık Kemal Üniversitesi 2012 Medya Ödülleri'nde Selma Ergeç ve  Murat Yıldırım adaylar arasında. Oy vermek isteyen Asi dostlar olursa kolaylık olsun diye linkini duyurmak istedim.
Takvim
Adayların Açıklanması ve Oylamanın Başlangıcı: 01.12.2012
Oylamanın Sonlandırılması: 31.01.2013
N.K.Ü. Medya Ödülleri Ödül Töreni: 27.02.2013

http://medyaodulleri.nku.edu.tr/






3 Aralık 2012 Pazartesi

Murat Yıldırım'a Yunan kadınlarının ilgisi

Murat Yıldırım, Roma Röportajından...
Daha önce rol aldığı 'Asi' dizisinin yayınlanması üzerine Yunanistan'da da adını duyurmayı başaran Murat Yıldırım, Roma sokaklarında yürürken de 2 Yunanlı kadının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Kendisini çok uzaktan gören kadınlar, yakışıklı aktörle bol bol fotoğraf çektirirken, Murat Yıldırım sokakta karşılaştığı tepkilere ilişkin şöyle konuştu: 'İlk başlarda enteresan geliyordu ama biraz onlara alıştık. Bu kadar çok tanınıyor olmak, herkes size bakıyor, böyle bir enerji geliyor üzerinize. Bazen rahatsız edici bir enerji oluyor. Bir de çok fazla göz üzerimde olunca rahatsızlık duymaya başlarım ama sonra alışıyorsunuz buna. Çünkü bu bir iş ve insanlar sizi ekrandan görüyor bu çok normal. Bunları kendi içinizde hallettiğiniz zaman çok fazla sıkıntı kalmıyor. Yoksa öbür türlü biraz zor yaşanır diye düşünüyorum. Yani sürekli insanlar benimle ilgileniyor bana bakıyor' Normal bir hayat yaşıyoruz ve bu da benim işim?

HABERLER.COM: ‘Suskunlar’ın ‘Ecevit’i Murat Yıldırım: ‘Dizi Sektöründe Daha Kaliteli Şartlar Oluşturabiliriz, erişim 3 Aralık 2012,


2 Aralık 2012 Pazar

Murat Yıldırım - Roma Röportajı

Murat Yıldırım'ın Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü için gittiği Roma'da DHA ajansına verdiği röportaj ve Roma sokaklarındaki görüntüleri ulaştı sosyal medyaya. Sevgili Reemksa'ya teşekkürler...

Röportajdan birkaç paragraf alıp gerisini sizlerin seyrine bırakalım...
"Türk dizileri gerçekten yurtdışında ciddi anlamda  başarılı olmaya başladı.  Fakat bizimde mesela kendi içimizde bazı değerlendirmeler yapmamız gerekiyor… o da, daha iyi şartlar, daha kaliteli şartlar nasıl oluşturabiliriz. Madem bir Pazar oluştu… dünya pazarı, sürelerde ya da çalışma koşullarında daha kaliteli işler yaparak daha da güzel şeylere imza atabiliriz diye düşünüyorum…"




Murat Yıldırım - Suskunlar'ın vedası

Murat Yıldırım'ın son görev aldığı proje; Suskunlar... bu gün izleyenlerine veda ediyor. Kendisine, projede rol alan oyunculara ve tüm ekibe, kariyerlerinin bundan sonraki aşamalarında başarılar diliyoruz. Yolları açık olsun. 

                                   


30 Kasım 2012 Cuma

Murat Yıldırım Suskunlar veda gecesinde...

Sevgili Murat Yıldırım'ın son dizisi Suskunlar bu hafta sonu final yapıyor. Ekibin veda gecesinden gelen izlenimlerini ve resimleri sevgili Gönül Dokgöz'den alıyoruz...

"Suskunlar ekibinden muhteşem veda partisi"
Partiye yeni saç imajıyla katılan Murat Yıldırım, Sarp Akkaya, Aslı Enver ve eşi Birkan Sokullu, Berk Hakman, Güven Murat Akpınar, Mehmet Özgür, Pelin Akil, Özge Sezince  gecede oldukça eğlenceli saatler geçirdiler. 

 Haberin tamamınına ve geceden diğer resimlere S&T Lifestyle linkinden ulaşabilirsiniz...
http://sinematelevizyonlifestyle.com/2012/11/suskunlar-ekibinden-muhtesem-veda-partisia-fabulous-party-celebrating-the-end-of-suskunlar/






29 Kasım 2012 Perşembe

Tuba Büyüküstün... Elle Kasım 2012

Sevgili Tuba Büyüküstün'ü yeni dizisi öncesi  Elle Dergisi'nde görüyoruz. İki gün süren çekimlerle gelen birbirinden güzel fotoğraflar ve samimi bir de söyleşi ortaya çıkmış. Keyifli okumalar...
"...ben zaten plan yapamam. Bana birkaç hafta veya birkaç ay sonrasını sorun, nerede olacağımı veya ne yapıyor olacağımı söyleyemem; buna dair bir planım da yok. Şu anda, beş gün sonrasını bilirim; daha ötesini değil. Her an, her şey olabilir. Yaptığımız planlar gerçekten bir işe yaramayabilir”
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/22023505.asp



25 Kasım 2012 Pazar

Aslıhan Güner... Temel'le ikinci macera

Sevgili Aslıhan Güner'in son sinema filmi vizyona girdi. Bu haftasonu gazetemde reklamlarına rastladım. Zuhal ile Temel'e yeni maceralarında başarılar diliyoruz.

Ayrıca sinema sayfalarında da ele alınmış Nil Kural tarafından film...


18 Kasım 2012 Pazar

Aslıhan Güner

Asi'nin kartal kanatlarını takmış gençleri... hepsinin başarılarını duymaktan, bir gazete sayfasında haberlerini görmekten daha mutluluk verici ne olabilir...

Kasım 2012, Türkan Şoray’la aynı işte olma hayalim gerçek oldu, Milliyet Televizyon, Sayı:371, s.11

İki rakip yıldız...

Kasım 2012, İki rakip yıldızın ortak noktaları, Milliyet Televizyon, Sayı:371, s. 7


15 Kasım 2012 Perşembe

Birine birşey olsa ben yanacağım...


26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

"Asi hakkında oturup da adamakıllı bir şeyler yazmaya elim hiç varmadı. Çünkü biliyorum, beceremeyeceğim. Ruhları birbirine karışan o iki insanda kendi ruhumu buldum ben en çok. Öyle karmaşık şeyler ki bulduğum kendim bile anlamazken ifade etmesi çok güç.. Bunun bir dizi olduğuna inanmak istemiyorum. Ben onları hep kalbimin bir köşesinde apayrı bir yerde saklayacağım. Hep gerçek gibi düşleyeceğim, yaşananları bir parçammış gibi hatırlayacağım. Onlar pek çok saçma ilişkinin ardından gerçek sevgiyi gösterdiler. İyi ki de gösterdiler, iyi ki de bu kadar içimize işlediler. 
Aşkın asıl manasını anlattılar bize. Sevdiğinin gözlerine bakınca yok olmayı, gururun bile engelden sayılamayacağını gösterdiler. Her bakışmalarında, her dokunuşlarında içim titredi benim. Sahiden durdurmak istedim orada zamanı. Hiç bitmesin istedim, saatlerce doymak bilmeksizin seyretmek istedim. Kıyamasınlar istedim birbirlerine, birine bir şey olsa ben yanacağım zannettim. . Böyle güzel duygular yaşattınız ya bizlere tüm ekip emeklerinize sağlık, efsane demek çok yavan kalacak Asi için. Asi, asi, asi.. diye bağırıyor yüreğim yalnızca Asi.."

tubarni, dizifilm, 26 Ekim 2012

ANTE /   17.05.2009

14 Kasım 2012 Çarşamba

Klavuz...



26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

-beynimden silinmeyen repliklerin sahipleri asi ile demir.
-orada bi yerlerde yaşıyorlarmışçasına hissettiğim iki çiftten biri asi ile demir.
-aşklarını, sevme biçimlerini klavuzum yaptığım harika insanlar asi ile demir.

unutulmayacaksınız.
nazguzeli, dizifilm, 26.10.12

http://www.dizifilm.com/forum/showthread.php?t=127684&page=55

13 Kasım 2012 Salı

Tuba Büyüküstün '20 Dakika' ile kaldığı yerden devam ediyor...

Sevgili Tuba Büyüküstün, ikizlerinin doğumu nedeniyle ara verdiği kariyerine '20 Dakika' adlı  diziyle dönüyor. Yeni projesinin tanıtım fragmanları ilk kez dün akşam izleyenlerine ulaştı...


leylanermin, dizifilm, 13.11.12
"Dizide, mutlu bir evlilikleri olan çiftin hayatları, kadının işlemediği halde bir cinayetle suçlanarak hapise girmesiyle altüst olması anlatılıyor. Her hafta yükselen bir tempoya sahip olacak dizide, koca karısının bu cinayeti işlemediğinden emindir ve ipuçlarının peşinden koşar. Sonunda yapacak bir şey olmadığını anlayan adamın tek çaresi ise karısını hapisten kaçırmaktır." 
Haberin tamamına aşağıdaki linkten ulaşılabilir...
http://haber.stargazete.com/dizi/tuba-buyukustunun-yen-dizisinden-ilk-fragman--izle/haber-703931



                                       

11 Kasım 2012 Pazar

Murat Yıldırım'dan 'dünyada hoşgörü ve barış' mesajları

Giuseppe Sciacca Ödülünün esintileri gelmeye devam ediyor. Habere yer veren kaynaklardan bir kaçını derleyerek topluca getirdim.

Murat Yıldırım'ın ödülünü alırken verdiği kültürlerin birleşmesi, hoşgörü ve barış mesajları dileriz ki yerlerini bulur, temennileri gerçek olur.

Kariyeri için daha nicelerini umduğum ödülü vasıtasıyla dünyaya ulaşan mesajında, 'Asi'nin gerek kendi kariyerindeki gerekse Türk Dizi sektörün'deki yerine vurgu yapması e.minim beni olduğu kadar bütün Asicileri de mutlu etti. Kendisini bir kez daha kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Mesaj resmi alıntıdır...


Türk Oyuncuya Vatikan'dan Ödül
TRT - 11 Kasım 2012
Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü Türk oyuncu Murat Yıldırım aldı
http://www.trthaber.com/haber/kultur-sanat/turk-oyuncuya-vatikandan-odul-62798.html


Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı
Hürriyet  - 11 Kasım 2012
"Katoliklerin merkezi Vatikan, rol aldığı yapımlarla Türkiye’de olduğu kadar Ortadoğu ve Balkanlar’da da adından söz ettiren başarılı aktör Murat Yıldırım’a ödül verdi. Roma’ya gelen Yıldırım, ödül karşısında şaşırdığını belirtirken, farklı din ve kültürlerden olanları birbirlerine bağlayan dizi ve sinema endüstrisinin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu söyledi."
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/21899416.asp


Türk aktöre Vatikan'dan ödül
Posta - 11 Kasım 2012
Vatikan, rol aldığı yapımlarla Türkiye'de olduğu kadar Ortadoğu ve Balkanlar'da da adından söz ettiren başarılı aktör Murat Yıldırım'a ödül verdi
http://www.posta.com.tr/magazin/HaberDetay/Turk-aktore-Vatikan-dan-odul.htm?ArticleID=147776

Posta TV'nin farklı açıdan bir röportajına bu linkten ulaşabilirsiniz...
http://www.posta.com.tr/video/video-izle/?VideoID=8145


Murat Yıldırım'a Vatikan'dan ödül
Sabah - 11 Kasım 2012
Yurt dışında da ciddi bir izleyici kitlesi olan ve geçtiğimiz ay Roma'da düzenlenen Fiction Fest'te gösterilen 'Suskunlar' dizisinin başrol oyuncusu Murat Yıldırım; Giuseppe Sciacce Ödülleri'nde Sinema dalında ödül aldı. Dün akşam gerçekleşen törene; İtalyan yöneticiler, bakanlar ve senato üyeleri de katıldı. Oyuncu "Böyle bir ödüle layık görüldüğüm için önce şaşırdım, şimdi ise gururluyum. Ülkemi yurt dışında temsil edebilmekten mutluyum" dedi.
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Magazin/2012/11/11/murat-yildirima-vatikandan-odul


Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı
Vatan - 11 Kasım 2012
Vatikan tarafından verilen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım, törenle ödülünü aldı.
http://www.oncevatan.com.tr/kultur-ve-sanat/murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi-h15859.html



Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım

Vatikan tarafından verilen Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülü'nü sinema dalında kazanan Türk oyuncu Murat Yıldırım, törenle ödülünü aldı.
Anadolu Ajansı'nın haberi... 11 Kasım 2012
http://www.aa.com.tr/tr/haberler/98928--murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi




Anadolu Ajansının törene ilişkin video linki...
http://www.dailymotion.com/video/xv0cro_murat-yyldyrym-vatikan-da-odul-aldy_news



Murat Yıldırım Vatikan'da ödül aldı

"Murat Yıldırım ödülünü, İtalyanların genellikle dizilerde rol alan güzel aktrisi Emanuela Tintocchia'nın elinden aldı.
Türk basın mensuplarına konuşan Murat Yıldırım, ödülü kazandığını ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, "Geçen sene başladı aslında bu durum. Monte Carlo Televizyon Festivali'nde Türk dizisi "Asi" ile soap opera dalında ikinci olmuştuk. Türk dizilerinin bu şekilde dünyaya açılmasından sonra bu tür başarılar gelmeye devam ediyor. Böyle bir yerde böyle bir ödül almak, beni çok gururlandırdı, onurlandırdı" diye konuştu."

Star - 11 Kasım 2012
http://haber.stargazete.com/magazin/murat-yildirim-vatikanda-odul-aldi/haber-703441


Türk oyuncu Murat Yıldırım'a Vatikan'da ödül



Türk basın mensuplarına konuşan Murat Yıldırım, ödülü kazandığını ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, "Geçen sene başladı aslında bu durum. Monte Carlo Televizyon Festivali'nde Türk dizisi "Asi" ile soap opera dalında ikinci olmuştuk. Türk dizilerinin bu şekilde dünyaya açılmasından sonra bu tür başarılar gelmeye devam ediyor. Böyle bir yerde böyle bir ödül almak, beni çok gururlandırdı, onurlandırdı" diye konuştu.

CNN Türk -11 Kasım 2012

 http://www.cnnturk.com/2012/kultur.sanat/sinema/11/11/turk.oyuncu.murat.yildirima.vatikanda.odul/684088.0/index.html


10 Kasım 2012 Cumartesi

Vatikan'dan Şaşırtan Ödül




 "Bugün sinema dalında Giuseppe Sciacce ödülü alacak oyuncu, “Böyle bir ödüle layık görüldüğüm için önce şaşırdım, şimdiyse gururluyum” dedi."

 Magazin Servisi, 10.11.2012, ‘Vatikan’dan Şaşırtan Ödül’, Milliyet Cadde, s.1



http://cadde.milliyet.com.tr/2012/11/10/HaberDetay/1624549/vatikan-dan-sasirtan-odul


8 Kasım 2012 Perşembe

Efsanenin başkahramanları...



26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...
...efsanenin başkahramanlarının ağzından ASİ...
ezzgiii / 26 Ekim 2012

7 Kasım 2012 Çarşamba

Matematik Köyü...

Selma Ergeç ve Murat Yıldırım, Meral Okay gecesine katılan sanatçılarımızdan ...
Gençlere matematiği öğretmek ve sevdirmek amacıyla 2007'de Ali Nesin tarafından kurulduğu ve gönüllülerin desteğiyle ayakta kalmaya çalıştığı bildirilen Matematik Köyü'ne bu özel gecede destek sağlanacak.
Hayattayken Matematik Köyü'ne önem veren Meral Okay için düzenlenecek gecenin sunuculuğunu, Beyazıt Öztürk ile Engin Altan Düzyatan yapacak.
Ali Nesin, Aziz Akyavaş, Dilara Endican, Durul Taylan, Yağmur Taylan, Emine Uşaklıgil, Gül Oğuz, Halit Ergenç, Hande Ataizi, Melisa Sözen, Meryem Uzerli, Murat Yıldırım, Mustafa Atalık, Mustafa Oğuz, Nur Fettahoğlu, Oktay Kaynarca, Ozan Güven, Pelin Akat, Selma Ergeç ve Timur Savcı'nın birer konuşma yapacağı gecede, Sezen Aksu konser verecek. 
 http://www.ntvmsnbc.com/id/25393715/ , 30 Ekim 2012

Gecenin afişi...

6 Kasım 2012 Salı

Tuba Büyüküstün Dubai sokaklarında



"Oyuncunun yer aldığı son kampanyanın afişleri de geçtiğimiz günlerde Dubai sokaklarını süslemeye başladı."
Sabah Gazetesinde yer alan haberin tamamına gazetenin linkinden ulaşabilirsiniz.
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Magazin/2012/11/06/tuba-buyukustun-dubai-sokaklarinda

4 Kasım 2012 Pazar

Şanslı bir kitleydik...

26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

Asi her yönüyle özel bir işti. Kadro çok çok güçlüydü. Zaman zaman yan roller alıp götürüyordu hikayeyi.
Çetin Tekindor, Tülay Günal, Nur Sürer ve Tuncel Kurtiz gibi birbirinden usta isimleri de birlikte izleme fırsatı yakaladık.
Şanslı bir kitleydik vesselam.
seerose 27 Ekim 2012

Bu ikisinin güzelliğine, uyumuna diyecek tek kelime yok zaten.
Murat Yıldırım’ın da dediği gibi enerjileri birbirine çok uydu.
Umarım bir gün beyazperdede izleme şansımızda olur.
Kısa ve öz ne kadar güzel anlatmışlar Asi ile Demir'i.

seerose 27 Ekim 2012

seerose, dizifilm, 27.10.12

http://www.dizifilm.com/forum/showthread.php?t=127735&page=70

3 Kasım 2012 Cumartesi

Oyun...


Çocukluğumuzda en çok soba başında oynamayı sevdiğim bir oyun vardı. Biz kuzenler o yaşlarda hep bir aradaydık.  Çoğumuz dünyanın bir ucuna dağılıp gitmemişti. Aramızda ne okyanus vardı ne de başka bir şey.  Evlerimiz komşuydu, gecemiz gündüzümüz bir evde geçerdi.

Akşam yemeklerinde sıkça buluşurdu kardeş olan anne babalarımız.  Yemeği yedikten sonra haylazlık ederdik küçükken; ama okuma yazma öğrendikten sonra etmez olduk. Oyunlarımız da değişti.

İsim, şehir, hayvan oynardık biz. O zaman eski Ankara evleri çok katlı değildi ve evlerde kalorifer bulunmazdı. Üç, en fazla dört katlı evlerin hepsi de sobalıydı. Üzerinde her daim bir çaydanlığın cızırdadığı sobalarda kestaneler pişerdi kış günlerinde. Evler, sobaların üstünde kebap olan kestane ya da patlamış mısır kokardı.

Biz okuma yazma bilmenin ilk olgunluğunu oyunlarımızdaki değişimle yaşadık. Artık okur yazar olarak, kağıtlı kalemli oyunlar oynar olduk. Hepimiz elimize birer kağıt birer de kalem alıp, sobanın etrafına dizilmiş minderlere otururduk.  Sıcak sobanın yanı başında oyunumuza başlardık. İsim, şehir, nehir, maden oynadık, bağıra çağıra. Bir yandan da sobada patlamış mısırlarımızı ya da kestanelerimizi yerdik.

Bu oyunu o zamanların hemen her çocuğu oynadı. Sanırım hemen her yetişkin de çocukluğundaki bu oyunu tebessümle hatırlıyor.

O oyunu oynamayalı yıllar olmuştu. Oynamak istesem de oynayacak çocuk kalmamıştı. Yetişkin olmuştuk. Çocuklar ruhumuz gerilerdeydi yani. Artık kağıtların yerinde klavyeler, kalemlerin yerinde ellerde fareler vardı. Oyunlarda şehirli, nehirli değil çiftlikli filan oluvermişti. Kağıt kalemle de oynanmıyordu hem.

Bir gün… O sihirli notaları ilk kez duyup yıldırım çarpmış gibi televizyonun başına vardığım gün. O ön tanıtımda, mısır tarlasını gördüğüm an.  Ve insan boyunu aşmış mısırların arasında tam anlamıyla çiftlik tarzı giyinmiş  bir çiftçi ruhu gördüğüm gün.
Oyun yeniden başladı.

Oyunda şehir Hatay’dı.
Nehir, Asi’ydi.
Maden, Demir.
Kıta adı, Asya.
Özel isim de ASİ’ye.

Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 01.11.2012, 09:40

görsel ezgy* 'den alıntıdır

2 Kasım 2012 Cuma

Zihnen hür, kalben bir ömürlük...


26 Ekim 2012, Asi'nin 5. yıl dönümü etkinliklerinden bir alıntı...

"bana, dedi, bir isim ver,
varlığım olsun.
durdu, aklından yeni bir şey geçti. bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun.
bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun.
seni anan beni de ansın. seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın.
bir "ile'' koy aramıza bizi birbirimize bağlasın."

şiir: Nazan Bekiroğlu

 
Böyle sevmek, böyle bakmak... 
Bakışlarından yangınlar çıkıyor, sessiz çığlıkları kasırga yaratıyor zihnen hür, kalben bir ömürlük sevmeye hükümlü yüreklerinde.
Böyle sevilmek, böyle yanmak... Murat da Tuba da zirvelerini bu iş ile gördü bence. Demir'i de Asi'yi de öyle gerçek kıldılar ki, bundan sonrası yaban, bundan sonrası onlara tufan.
Bir de şey var, ''uçurum gibi dikine bakan gözler.'' Hah işte, Tuba'nın gözleri bir daha hiç bu kadar dikine bakamayacak mesela.
Ya da Murat, bir daha ''bi kerecik yanağından öpeyim.'' gibi bir sahne yaşayamayacak, öyle gözleri dolup öyle yutkunamayacak.
Çok şeyler var daha, ama her şeye rağmen; iyi ki varsın ASİ.

mariaa puder, dizifilm, 26.10.12



Resimler alıntıdır







1 Kasım 2012 Perşembe

Önceleri sadece buydu Asi


Bir coğrafya dersi konusuydu ASİ. Güneyin suyuydu, Hatay’ı aşar. Ters akan bir nehirdi. Önceleri sadece buydu ASİ.

ASİ, ASİ’ye oluncaya dek bu dar tanıma sıkıştı. Bir çiftliğin tüm sesleri, onca telaşıyla çeşnilenmene kadar evlerimiz. Çiftliğe giden palmiyeli yoldaki nal sesi kulaklarımıza büyülü notalarda çalınana kadar. Kulağımızda hoş bir beste, gözümüzün önünde yemyeşil tarlalar, taş evli bir çiftlik, ağa dedesiyle, deri çizmeli babasıyla, sesi evin her duvarında çın çın öten burnu her işte Neriman hanımıyla, limoni olunan yan komşu çiftlikle aktı geldi ayaklarımızın dibine köpüre köpüre. Seyretme iştahlarını da köpürte köpürte.

İzleyici olduk Asi kenarındaki bir çiftlik hayatına göz kırpmadan. Evvelce televizyona bile bakmazken öyle aman aman. Haberlere bakıp, başka işlere dalardık önceleri. Oysa bir çağrı sesine tutkun olduk birkaç notadan ibaret. Suya düşen damla tınısında.. “Hiç de seyredilecek bir şey yok” diye yerinirken. Seyrin en doyulmazını karşımızda buluverdik aniden. ASİ'ye kızlı bir dizinin kuzu kuzu seyircisiydik biz.
Bol etekleri Hatay rüzgarında savrulan, saçları Hatay yeline kapılmış, başında ne Hatay yeli ne kavak yeli esmeyen bir kız yürüdü o büyülü notaların saçıldığı tarlalardan beri. Çatlak topraktan  ekili dikili toprağa, kırdan bayıra değen ayaklarıyla.

O bizim evlere girerken biz o çiftliğe girdik  hem de kendi evimizde kendi koltuklarımızda oturuyor iken. Biz de yaşadık tarlada tapanda. Fatma Ana’nın mutfaktaki yemeklerinin pişmesini bekledik kokusunu duya duya. Acıktık  o yemek yaparken mutfakta, sıkısından.

Suyun yeşili, suyun mavisi oradaydı. Düz akanı ters akanı oradaydı. Sevdanın katıksızı oradaydı. Güneyin tüm sıcağı, kavuruculuğu oradaydı. Biz de kavrulduk. Hem de ASİ kenarındayken.
Güneşin hep güldüğü kentin dar sokaklarından, çiftlik yollarına doğru yola çıktık bir gün. O gün bu gündür de o yoldayız. Ne varabiliyoruz  varacağımız yere, ne dönüş var geriye. Herkes de memnun halinden.

Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 18.10.2012


SULE / 16.07.2008


30 Ekim 2012 Salı

Murat Yıldırım’a Giuseppe Sciacca Ödülü


Murat Yıldırım’ın Giuseppe Sciacca adaylığıyla ilgili, 2012 Eylül’ünde bir haberimiz vardı sayfalarımızda. 
Ödülün resmi sayfasında yayınlanan, Genç Akademisyenler Kategorisi Kazananlar Listesi'ne dayanarak, Sinema ve Tiyatro dalındaki adaylığın ödüle dönüştüğünü haber vermekten mutluluk duyuyoruz.
Uluslararası Giuseppe Sciacca 2012 Ödül töreninin
Papalık Kent Üniversitesi, Vatikan Şehri Aula Magna’da
10 Kasım 2012 Cumartesi günü 17.30 da
yapılacağına dair bilgiyi de yine aynı kaynaktan öğreniyoruz.
Her Türk oyuncunun kazanacağı Ulusal ya da Uluslararası başarı göğsümüzü kabartır. Murat Yıldırım’ın Asi’ye de can veren oyunculardan oluşu ise  mutluluğumuzu katmerliyor.
Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. 





26 Ekim 2012 Cuma

17 Ekim 2012 Çarşamba

Issız Traktör


Bir Issız Adam bıraktı Asi, adı belli. Adı belli olmayan nice ıssız adam, ıssız yürek bıraktı gerçekte.
Bir ıssız daha var ki onun halini bilen hiç yok.

Tarlaların, otlakların kızıydı bizim ASİ’ye. Çiftçiydi o. Hem de üniversitelisinden. Diploması duvara asılası ve kibirlenesi değildi. Çiftçiliğini pekiştiresi, sonra bir kenarda unutulası bir kağıttı o kadar.
Topraktan zaten anlardı daha doğduğundan beri. Üzerinde otlayan koyunları doğurtmak, kuzuları salgından korumak için diplomalandı bir de yaşı gelince. O işler, anadan atadan görülerek yapılamazdı ne de olsa. O da en yakın şehirde bir üniversiteli kız oldu. Havası Hatay havasına benzer, bitkisi Hatay bitkisine benzer. Suyu da benzer, sıcağı da.

Tarlaların lastik çizmeli kızı, ekinlerin arasında dolanırdı.  Papatyalarla kaplı toprağa sırtüstü uzanır, gökyüzüne bakarken kuşlar onu dinlerdi; o da kuş ötüşlerini. Havayı solurdu. Zeytin kokan. Defne kokan. Portakal, limon kokan. Kekik kokan.

Kozcuoğlu çiftliğinin çiftçi kızı, ekinler boylanırken  tarlaları çizmesiyle yara yara dolanırdı. Avuç içleri buğday başlarını okşayarak. Dolu taneleri tek tek hissederek. Diz boyu ekinler arasında bir buğday başağı olurdu o da. Bir başak oluverirdi anında.  Bütünleşirdi tarlayla tapanla.

O, geniş yollarda lüks arabalara binmedi lastik izleri bıraka bıraka lastik çizmeli kız, yollara simsiyah çizgiler çize çize. Camı aralayıp sonuna kadar açık radyodan  yakıp kavuran, ağlayan inleyen, ölüp ölüp dirilen, esaslı bestekarların kulaklarında şimdilerdeki iç ağrısı, yeni modalardan şarkılar dinletmedi kendisi de dinlerken. Onun müziği rüzgarın sesi, ASİ’nin şırıltısı, yaprakların mırıltısı, kuşların ötüşüydü.
Kuşların ötüşünü, ağustos böceklerinin cırcırını, arıların vızıltısını şarkı edip kendine hasat yaparken  koca tekerlekli koyu mavi bir traktördü onun arabası.

Ben traktörleri hep sevdim. Çünkü tarlalara gidilen araçlardır traktörler, tarlaları işleyen makinelerdir onlar. Kasaları saman balyalıdır.  Arkası tarlada çalışacak kadın, çoluk çocuk yüklüdür. Bizim çiftçi kızımız ASİ’ye sürücüsüyken traktörün neşesine tanık oldum. Koyu mavi traktörün hercaiye dönüştüğü de oldu, uçuk mavi de oldu bulutlara karıştı sevincinden uçarken.

Şimdilerde çiftlik de yerinde, Hatay da. Koyu mavi traktör de oralarda bir yerde. Nerede, kimleri taşıyor bilinmeden. Burduğu yerde burnu İstanbul’a dönmüştür diye geliyor aklıma hep. Olgun  buğdaylarla dolu tarlalara gidiyor, sürüyor, arkasındaki işçileri taşıyor  yine elbette. Ama anahtarı başka ellerde artık. Sürücüsü başka bir çiftçi. ASİ’ye’ye benzemez. Motorunun sesi başkalamış olmalı. Ağlıyor gibi sanki. Bir samanlığın önünde ya da duvar dibinde ıssız kalmış iç çekiyor mutlaka. Her hasattan sonra çıkıp geliverecek bir ASİ gözlü sahip bekler gibi ıssız şimdi bir duvar dibinde üstüne eski bir patiskadan güneşlik örtülmüş beklerken.

Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 12.10.2012,

FLORA

15 Ekim 2012 Pazartesi

Tuba Büyüküstün'ün yeni projesi '20 Dakika'


’20 Dakika dizisinin oyuncuları belli oldu’, Milliyet Televizyon, Sayı:366 / 2012, s.6


Murat Yıldırım'a gelen film teklifi


‘Suskunlar için filmi kabul etmedi’, Milliyet Televizyon, Sayı:366 / 2012, s.7


9 Ekim 2012 Salı

Geçmişten İzler 6 - Bunlar yaşanır mı Asi ile Demir arasında

Geçmişten hoş bir yorum getirmek istedim sayfalarımıza. 16. bölüm'ün hemen akabinde dizifilm'in Asi Yorum sayfalarına düşen bir paylaşım. Görselimiz de yine eskilerden, funda'nın 2008 çalışmalarından biri...

Asi ile Demir sahnelerinde imkansızlık noktasında yaşananların nasıl bir acı olduğunu yeniden hissettirdiler bana , şaşkınım bu kadar zaman sonra ekranda gördüğüm bir çift için meraklarla yoğrulduğum ve onların sahnelerinde heyecanlandım...
Sevip de söyleyememek söyleyemeyip bu duygularını içine hapsetmek gururun pençesine saplanmış duygulara örülecek duvarlar ardında acı çekmek..
Bir aşk için en zor olanı da bu olsa gerek... 

Seversin ayrı yerlerdesindir bir müddet sonra kavuşursun,
Seversin karşındaki seni sevmez ama bu sevgi sana yeter, 
Seversin yaşamışsındır aşkını bir müddet sonra ayrılmışsındır hatıraların yeter.
Sevmezsin ama sevilirsin bu sevgi bile senin için değerlidir bu sevgiyle yetinirsin

Ama böyle sevip bir şekilde birbirine dokunup bu aşkı iliklerine kadar yaşadıktan sonra bir de her gün karşılaşıp bir o kadar yabancı gibi davranmak nasıl bir çıkmaz olacak onlara....Aşkların en güzeli midir böyle acı çekmek yoksa illetin en beteri mi?

Dağ değil ki artık bu dağa çıkmayasın da unutasın,, 
Ağaç değil ki artık meyvelerinden toplamayıp etrafına yanaşmayasın
Çeşme değil ki artık başka bir çeşmeden su içesin?
Yol değil ki değiştirip başka yöne sapasın
Ateş değil ki gidip başka bir ateşte yanasın
Başka bir gökyüzü yok ki oradan başka bir yerde nefes alasın

Her durumda birbirlerini görüp birbirlerinin soluklarını hissetmek, ne kadar uzak olsalar da birbirlerini gördüklerinde kalp atışlarının yükselmesi ama bir o kadar da içlerinde yaşatacakları bu heyecan. Bazen gözleri değecek birbirine… kaçırmak istedikçe daha da görmek isteyecek birbirini. Hatta yüz yüze gelip konuşmaya çalışsalar da görünmez bir şey onları geri itecek… Bazen bir şekilde elleri dokunacak birbirine, yanacak kavrulacaklar… 
Bazen evinin önüne kadar götürecek bu aşk… Bu kez nasıl gittiğini bilmeden. Bu kez fenerini yakmadan, bu kez karanlık bir yüz olarak, bu kez sadece ruhuyla... Perde bu kez aralandığında siyahı görecek, aydınlık olmayan bir yeri. Gök yer her yer karanlık. Orda bir aydınlık var ama… ne göstermek isteyen ne de görmek isteyen fark edecek bunu... Bir tek biz görelim, Ne çare… çaresizlik, çıkmazlar… 

Bunlar yaşanır mı Asi ile Demir arasında... Aşk onların canını bu kadar yakar mı? Gurur, gecenin karanlığında da hala o derece sarar mı tüm bedeni...
dilekce / 16 Şubat 2008
funda / 2008