Erdem aşkta olursa, o aşk destan olur. Çok aşk var mutlaka orada burada. Kendi içinde. İki kişi arasında. Arı. Tertemiz. Bildiğimiz de var, bilmediğimiz de. Bildiklerimiz, bilebildiğimiz kadar sadece. Öyle enikonu değil. Öyle uzun uzadıya değil. Ne kadarını görüp duymuşsak o kadardır o aşk ile ilgili bilgimiz.
Gözler önünde erdemli bir aşk olursa... O gözler önündeki erdemli aşkın zamanı, mekanı, ortamı düşlediğimiz boyutta olursa... O düşlediğimiz boyutta yaşanan aşk, doğanın en güzel görüntülerinde, kırlarda, tarlalarda, ağıllarda geçerse... O kırlar, tarlalar tarihin her şeyiyle yıkayıp yuduğu, kendi rengine boyadığı bir kentte uzanıp giderse... O kentte tersine akan bir nehir can verirken tarlalara, canlar alarak can da yakarsa... O kentte kayıp yenidoğanlar, kayıp gençlikler, kayıp sevdalar küllenmeyen bir köz halindeyse... Yağız atların sahiliyse o kentin sahilleri...
O yağız atlar terkilerinde uzun eteği ya da uzun etek pantolonu yağız böğürlerini öreterek Asi gözlü, gururlu, maşalı saçlı, lastik çizmeli bir kız taşırsa... At binen kızın karşısına at binen bir oğlan çıkarsa yağan yağmurda sırılsıklam olduğunu fark bile etmeyen...
Sevdadan sırılsıklam yan çiftliğin oğluysa o bir de. Evvelce büyüklerce yazılmış öfkelere, kinlere, nefretlere kova kova Asi sularından döküp, sayfaları temizlerken kendi gözyaşları Asi’yi doldurursa...
Sabırla, sevdanın ivmesiyle her zorluğa göğüs gererlerse... İşte bu zor mu zor, biri başarılsa diğeri atlanamaz yüksek duvarlar, eller kollar çizilerek; dizler yara bere içinde kalarak; avuçlar kanayarak tırmanılıp atlanırsa...
Erdemli aşk yani sadece iki kişilik, sadece sevda bağı üzerinde temellenmiş aşk kazanırsa seneler de sürse her çileye katlanıp;
İşte Asi odur. İşte Asiye, o at binen kızdır. Tek ve yalnızca odur ASİ’ye.
İşte yağmurda ıslandığını bile göremeyen sırılsıklam aşık Demir yürek, o yan çiftliğin oğludur. Tek odur.
Böylesi gelmedi. Asi dizisi, TEK ve YALNIZCA O.
O kadar.
Acemi Demirci, Sohbet Köşesi, 29.09.2011
dnz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder