Bir süre önce Türkiye'nin muhteşem şehirlerinden olan Ürgüp'e bir arkadaşımı ziyaret amacıyla gitmiştim. Tarih kokan ve hep öyle kalacak şehirlerden orası, bozulmamış taptaze. Tıpkı Antakya gibi.... Kanbolat Görkem Aslan'ı bilirsiniz. Bizim Ali hani. Tıpkı Antakya'da olduğu gibi Ürpüp'te de çok sevilmiş, Ürgüp halkının gönlünü kazanmak zor iş hani ama kurduğu harika iletişimle belki de en çok sevilen oyunculardan olmuş. Öyle ki esnafı 'Görkem naptın' diye konuşuyorlardı onunla, dizideki karakterinin ismiyle çağrılmayan tek insan bu arada orda. Kısacık bir sohbet olanağımız oldu dizinin oyuncuların tek uğrak noktalarından olan bir barda. 'Hep en sevilen oluyorsun gittiğin yerde ' dedim ,'İnsanları seviyorum da ondan' dedi. Samimice, içtenlikle söyledi. ASİ 'den bahsettik biraz... İki seti sordum, hangisi daha iyiydi diye. Belki de bir oyucuya sormamak lazımdı böyle bir şeyi.
'Antakya'nın anısı daha fazla' dedi gülerek, üstüne düşsem de gerisini getirmedi. Konuyu değiştirdi 'orası daha zorluydu belki de ondan daha sıkıydı aramız ' dedi.
Nam-ı diğer Ali'den bunları duymak ve hatta arada sırada Antakya'ya gittiğini bilmek mutlu etti beni, demek ki yalnızca bizleri değil o hikayenin bir oyuncusunu dahi etkilemiş orası. Asi'nin ödüllerinden söz ettik. O başarıyı beklediğini söyledi ama ödül töreninden habersiz bırakılmış olmalarından biraz sitem doluydu, azıcık dedikodu yaptık.
Başka ne konuştuk hatırlamıyorum şimdi, uzun zaman sonra yeniden biriyle oraları konuşmanın mesti içerisinde bir de karşımda tanıdığım en sıcak insanlardan biri otururken hafızam silinmiş olmalı. Tanınması gereken tatlı insanlardan Görkem Aslan. Asi'yi, özellikle setini bir de ondan dinlemek lazım.
TUBASİ, Sohbet Köşesi, 24 Ekim 2011
eda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder