Daha
yükseköğrenime yeni başladığım günlerdi. İlk sömestr. Bir ödevimiz vardı. Bir
makale ya da denemeden çeviri yapacaktık.
Ben,
arayıp taradım ve bir yazıda karar kıldım. Yazı, yanlış hatırlamıyorsan Orhan
Boran’a aitti ve “bir süperstar olmak ve süperstar olmaklığın yükümlülüklerini”
anlatıyordu.
O
yazıyı “aslında belki de sözlüğe çok ihtiyaç duymayacağım için mi seçmiştim” diye
düşündüğüm oluyor şimdilerde. Zira süperstar, star gibi sözcüklerin çevrilmeye
ihtiyacı yoktu. Ama öyle değildi. İçerik harikaydı. Bugün bile geçerli bir
içerik. Öyle geçerli ki, hele de ASİ söz konusu olunca.
Yazıda
anlatılanın özü şuydu;
“Bir
süperstar zaten süperstardır; ışığı süperstar tavındadır. O halde bir
süperstara yakışan, ışığı daha az olan yıldızların elinden tutarak onları
yükseltmek ya da cesaretlendirmekti. Eğer süperstar tersini yaparsa, başta
kendisi, kendinin süperstar olduğuna tam inanmıyor demekti. Daha az ışıklı bir
yıldızı kendisi kadar ışık saçan bir yıldıza dönüştürmek için göstereceği çaba,
süperstar bilinen o yıldızı gerçekten süperstar kılacak tek etmendi”.
Şimdi
bu yazıyı neden mi hatırladım;
Hatırladım
zira burası ASİ sayfaları. Biz Asi’yi bir televizyon dizisi olarak, televizyon
aracılığı ile tanıdık. Televizyon evlerimizde Asi’den önce de vardı; sonra da
var oldu. Televizyon, evlerde gece sohbetlerinin yerini aldığından beri
eskilerin teldolabı, şimdilerin buzdolabı gibi bir demirbaş.
Akşamları
televizyon açıkken mutlaka ya bir dizi, ya bir belgesel ya da bir sağlık
programı izlenecek. Evde ve televizyon başında olduğumuz saatler, tam dizi
saatleri. O yüzden bir diziye bakmak, haftası haftasına takip etmek şart değil
o dizinin ne anlattığını az çok anlamak için. Şöyle ara ara bir iki dakika
bakmak yeterli olabiliyor bazen. Gerçi hiç fikrim olmayan epeyce dizi var; ama
ne anlatıyor diye baktığım ve sonra bir daha hiç dönmediğim diziler de var.
Asi
sayfalarında başka dizilerden de bahsedebiliyoruz. Bu çok doğal ama yine de
başka dizilerden bahsetmek sıkça olmasa da Asi’yi unutmak anlamlı değil. Onu
unutmak ne mümkün.
Başka
diziler hep olacak televizyonda. Belki izlediğimiz diziler çıkacak aralarından.
Günün yorgunluğunu, yükünü izleyecek oyalayıcı şeylerle unutmaya çalışacağız.
Bu izlediğimiz belki bir dizi bile olabilecek. Oldu da. Ben Cuma günleri
gösterilen Bir Çocuk Sevdim dizisini izliyorum ve şu anki diziler içinde
düzenli olarak sadece ona bakıyorum.
Orhan
Boran’ın yazısından çok etkilenmiştim. O yazı bir diziye uyarlansa süperstar
tanımlaması değil, efsane dizi tanımlaması yer alırdı yazıda. Asi gibisi hiç
olmamıştı onca çekilmiş dizi içinde. Kolay kolay olacağa da benzemiyor. Ben
“ümitsizim” diyemesem de yakınlarda böyle bir olguyla karşılaşacağımızdan
açıkçası umutlu da değilim. ASİ, pırıl pırıl yanıyor tarlalarda, Hatay ovasında,
esintili tepelerde.
Evet,
Asi gibisi yok. Rastlayamıyoruz. Ama bir realite var ki televizyon kanalları
dizilerle dolu. Köşe bucak dizi. Hiç biri yeni bir Asi olmasalar da, olamayacak
olsalar da diziler her akşam karşımızda.
Asi
ve Elveda Rumeli’den sonra izlediğim bir diziden, Bir Çocuk Sevdim’den de
bahsediyorum. Eli yüzü düzgün bir dizi. Onu seyretmek için harcadığım vakte
yanmıyorum. Ama Asi’deki kavram zenginliğinden elbette uzak olan bu diziden
bahsederken önce Asi’den bahsediyorum. Asi bir süperstar zira Asi dizisi tek
başına bir sevda dizisi değildi. Kültür, mimari, tarih, doğa, şenlik, aile
bağı, gelenek görenek, metropol yozlaşmasından uzakta kendi halinde yaşamların
olduğu bir güney şehri, giysiler, kır tarzı döşemeler ve daha pek çok kavramın
harmanlandığı bir kavramlar şöleniydi, onca kavramın görselleşmişliğiydi, onca
kavramın parıltısıydı. Bu harman bir daha olmadı.
Hakkında
yazı yazılacak tek dizi ASİ. Çekildiği yerlerin adım adım gezilmesi sevdasına
düşülecek tek dizi ASİ. Giysilerinden has deriden çizmelerine, doğal renkli
çapraz takılan gön çantalarına akıldan çıkmayacak tek dizi ASİ. Dizilerin
efsanesi ASİ. Çorak tarlaları, rüzgarlı dağları, taş mimarili evleri
belgesellerden, fotoğraflardan çıkarıp, üzerinde gezinilen, içinde yaşanılan
yerler olarak göstermede en başarılı dizi ASİ. Efsane olmuş dizi ASİ. Onun
parıltısı o kadar gözümüzü aldı ki, başka hiçbir parıltı parıldayamıyor yanında.
O öğrenciliğimdeki ödevimde tanımlandığı gibi süperstar dizi o. Başka hangi
diziden bahsedersek bahsedelim parıltısı hiç sönmeyecek, hepsinden güçlü tek
dizi o.
Acemi
Demirci, 20.12.2011
Sımarık Cadı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder