1 Ocak 2012 Pazar

Asi gibisi yok!

Daha yükseköğrenime yeni başladığım günlerdi. İlk sömestr. Bir ödevimiz vardı. Bir makale ya da denemeden çeviri yapacaktık.

Ben, arayıp taradım ve bir yazıda karar kıldım. Yazı, yanlış hatırlamıyorsan Orhan Boran’a aitti ve “bir süperstar olmak ve süperstar olmaklığın yükümlülüklerini” anlatıyordu.

O yazıyı “aslında belki de sözlüğe çok ihtiyaç duymayacağım için mi seçmiştim” diye düşündüğüm oluyor şimdilerde. Zira süperstar, star gibi sözcüklerin çevrilmeye ihtiyacı yoktu. Ama öyle değildi. İçerik harikaydı. Bugün bile geçerli bir içerik. Öyle geçerli ki, hele de ASİ söz konusu olunca.

Yazıda anlatılanın özü şuydu;
“Bir süperstar zaten süperstardır; ışığı süperstar tavındadır. O halde bir süperstara yakışan, ışığı daha az olan yıldızların elinden tutarak onları yükseltmek ya da cesaretlendirmekti. Eğer süperstar tersini yaparsa, başta kendisi, kendinin süperstar olduğuna tam inanmıyor demekti. Daha az ışıklı bir yıldızı kendisi kadar ışık saçan bir yıldıza dönüştürmek için göstereceği çaba, süperstar bilinen o yıldızı gerçekten süperstar kılacak tek etmendi”.

Şimdi bu yazıyı neden mi hatırladım;
Hatırladım zira burası ASİ sayfaları. Biz Asi’yi bir televizyon dizisi olarak, televizyon aracılığı ile tanıdık. Televizyon evlerimizde Asi’den önce de vardı; sonra da var oldu. Televizyon, evlerde gece sohbetlerinin yerini aldığından beri eskilerin teldolabı, şimdilerin buzdolabı gibi bir demirbaş.

Akşamları televizyon açıkken mutlaka ya bir dizi, ya bir belgesel ya da bir sağlık programı izlenecek. Evde ve televizyon başında olduğumuz saatler, tam dizi saatleri. O yüzden bir diziye bakmak, haftası haftasına takip etmek şart değil o dizinin ne anlattığını az çok anlamak için. Şöyle ara ara bir iki dakika bakmak yeterli olabiliyor bazen. Gerçi hiç fikrim olmayan epeyce dizi var; ama ne anlatıyor diye baktığım ve sonra bir daha hiç dönmediğim diziler de var.

Asi sayfalarında başka dizilerden de bahsedebiliyoruz. Bu çok doğal ama yine de başka dizilerden bahsetmek sıkça olmasa da Asi’yi unutmak anlamlı değil. Onu unutmak ne mümkün.

Başka diziler hep olacak televizyonda. Belki izlediğimiz diziler çıkacak aralarından. Günün yorgunluğunu, yükünü izleyecek oyalayıcı şeylerle unutmaya çalışacağız. Bu izlediğimiz belki bir dizi bile olabilecek. Oldu da. Ben Cuma günleri gösterilen Bir Çocuk Sevdim dizisini izliyorum ve şu anki diziler içinde düzenli olarak sadece ona bakıyorum.

Orhan Boran’ın yazısından çok etkilenmiştim. O yazı bir diziye uyarlansa süperstar tanımlaması değil, efsane dizi tanımlaması yer alırdı yazıda. Asi gibisi hiç olmamıştı onca çekilmiş dizi içinde. Kolay kolay olacağa da benzemiyor. Ben “ümitsizim” diyemesem de yakınlarda böyle bir olguyla karşılaşacağımızdan açıkçası umutlu da değilim. ASİ, pırıl pırıl yanıyor tarlalarda, Hatay ovasında, esintili tepelerde.

Evet, Asi gibisi yok. Rastlayamıyoruz. Ama bir realite var ki televizyon kanalları dizilerle dolu. Köşe bucak dizi. Hiç biri yeni bir Asi olmasalar da, olamayacak olsalar da diziler her akşam karşımızda.

Asi ve Elveda Rumeli’den sonra izlediğim bir diziden, Bir Çocuk Sevdim’den de bahsediyorum. Eli yüzü düzgün bir dizi. Onu seyretmek için harcadığım vakte yanmıyorum. Ama Asi’deki kavram zenginliğinden elbette uzak olan bu diziden bahsederken önce Asi’den bahsediyorum. Asi bir süperstar zira Asi dizisi tek başına bir sevda dizisi değildi. Kültür, mimari, tarih, doğa, şenlik, aile bağı, gelenek görenek, metropol yozlaşmasından uzakta kendi halinde yaşamların olduğu bir güney şehri, giysiler, kır tarzı döşemeler ve daha pek çok kavramın harmanlandığı bir kavramlar şöleniydi, onca kavramın görselleşmişliğiydi, onca kavramın parıltısıydı. Bu harman bir daha olmadı.

Hakkında yazı yazılacak tek dizi ASİ. Çekildiği yerlerin adım adım gezilmesi sevdasına düşülecek tek dizi ASİ. Giysilerinden has deriden çizmelerine, doğal renkli çapraz takılan gön çantalarına akıldan çıkmayacak tek dizi ASİ. Dizilerin efsanesi ASİ. Çorak tarlaları, rüzgarlı dağları, taş mimarili evleri belgesellerden, fotoğraflardan çıkarıp, üzerinde gezinilen, içinde yaşanılan yerler olarak göstermede en başarılı dizi ASİ. Efsane olmuş dizi ASİ. Onun parıltısı o kadar gözümüzü aldı ki, başka hiçbir parıltı parıldayamıyor yanında. O öğrenciliğimdeki ödevimde tanımlandığı gibi süperstar dizi o. Başka hangi diziden bahsedersek bahsedelim parıltısı hiç sönmeyecek, hepsinden güçlü tek dizi o.

Acemi Demirci, 20.12.2011


Sımarık Cadı





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder