11 Temmuz 2012 Çarşamba

Geçmişten İzler 2 - 'Tarak'


Sevgili Dostlar,


15. Bölüm'e Dair'in hazırlığını yaparken bazı mesajlar oldu ki bir yere ayırdım kendiliğinden. 15. bölüm'de Demir'in ellerinde parçalanan tarak kaderine isyan edercesine, bizler henüz bölümünü işlemeden ulaşmak istediler Asicilere. 2008 tarihli olanlar dizifilm.com’da şu an  benim ulaşabildiğim en eski  ‘tarak’ yorumları. Üstelik ‘tarak’ deyip orada bırakamadım tabi. Demir’in ellerinden o tarağı takalım da istedim Asi’nin saçlarına.  İşte daha sonraki senelerden kaydettiğimiz e.min (2010) ve ozenc-can (2011) ‘tarak’  dokunuşları da eskilerin peşine takıldı geldi o tarakla beraber. Dilerim sizde benim kadar keyif alırsınız bundan.

 ... işte 'Tarak' başlığımın altında bir araya gelenler...

funda


"Bir erkek için sevdiği kadının saçı kutsaldır ve toka takmak ona sahiplenmek ve 
değer vermek anlamına gelir."
Rana_su 

Demir’in Asi’ye hediye edeceği tarağın elinde durması saçma değil miydi? Hediye alınan bir şey kutusuyla verilmez mi? Hele de özel bir şeyse daha itina gösterilir.
Se.Sa.61  / 9 Şubat 2008

Tarağın kutusu olmadığına göre herhalde saçına kendisi takacaktı… kızın eline tutuşturmazdı kendi takardı… eminim.
ecemsi / 9 Şubat 2008

Belki de sahildeyken Asi’nin ellerine dokunduğu o eller tokayı takacak. Asi’nin başına boşuna alınmadı ve nişan daha yeni başladı.
Fener Bahçe / 9 Şubat 2008

Sevdiğinden gelen, hele de Demir gibi birinden gelen bir ufacık küçük bir hediyenin bile önemi ve yeri çok fazla.
Hele de Asi onu bir saçına taksın… Allah… o zaman ne kadar güzel görünecek.
MİHRİMAH / 9 Şubat 2008

...Saçlarına gelince bırakın dağınık kalsın. Hem Demir biliyor ona tarak hediye edecekti.
pas.si.on79 / 9 Şubat 2008

Arkadaşlar tarak neden bu kadar anlamlı bir hediye olarak gösterildi anlamadım.
Birşey mi kaçırdım acaba? Hem o tarak Asi’nin saçlarının onda birini ancak tutar.
Tarağın özel anlamı var mı?
Necnur / 11 Şubat 2008

Asi’nin saçlarına karşı bir zaafı var Demir’in.
GULBEYAZ76 / 11 Şuba 2008

Demir’in Asi’ye aldığı ilk hediye. Bunun haricinde başka bir özelliği yok... herhalde bu da yeter artar bile...
medsul /11 Şubat 2008

Bence de Demir’in Asi’nin saçlarına zaafı var… dikkat ettiniz mi bilmem ama öpüşmelerinin ardından da Asi’nin saçıyla oynuyordu hem zaaf olmayacak gibi de değil yani bence de Asi’ni saçları çok güzel.
lavinia / 11 Şubat 2008

Tarağı sonuçta Leyla ve Süheyla gördü, bence bu çok önemli bir konu... Asi’nin saçında bu tarağı görürlerse her şeyi anlarlar… Demir Asi’ye önem verdiği ve ona karşı ilgili olduğunu gösterir…
shayan / 11 Şubat 2008

Belki de bu keçi kızınca saçlarını yüzüme savuruyor bu saatten sonra bu olaya ne kadar dayanırım bilmiyorum diye düşünmüş te olabilir.
GULBEYAZ 76 / 11 Şubat 2008

Yeter ki Asi saçlarını Demir’in yüzüne savursun, Demir peşinden ayrılmaz.   Gerçi şimdi de ayrılmıyor tabi de, o zaman hiç bırakmaz. Bu arada aslında Demir o taraktan iki tane alsaydı, onlar her biri bir tarafa olmak üzere iki yana takılır, hem öyle saçları tutar da, böyle tek olunca Asi nasıl takacak bilemiyorum. Tabi Demir tarağı elinde parçalamadan Asi’ye verebilirse.
lawinia / 11 Şubat 2008

Tarak paketsizdi. Çünkü Demir onu kendi takacaktı. Paketi uzatıp “sana hediye aldım aç bakalım içinde ne çıkacak” diye bekleyecek bir tip değil Demir. Hediye romantik bir hediye, o yüzden romantik bir ortamda kendisi takacaktı. Bunun için de nişan gecesi ideal bir geceydi ama özette de dediği gibi Cemal Ağa herkesin ezberini bozdu. Yoksa İstanbullu onlar… hediyenin paketsiz verilmeyeceğini bilirler.
Asi’yeDemir / 11 Şubat 2008

Demir o tarağı kendi elleriyle takmayı düşünse bile yine de bir şeyin içinde taşınması gerekirdi. Düşünsenize, baş başa kaldılar ve Demir elini cebine atıyor, tarağı çıkarıp Asi’ye takıyor. Çoook saçma bence. Melek o tarağı para kesesi gibi bir şeyin içinden çıkarmış ve bakmışlardı. Demir’de de o şekilde durmalıydı, yani kesenin içinde. Asi’nin yanında elini cebine getirmeli, keseyi çıkarmalı. Asi’ye verecekse vermeli, yok kendi takacaksa usulca çıkarmalı tarağı paketinden ve öyle takmalı.
Se.Sa.61 / 11 Şubat 2008

Bütün kültürlerde saç güzelliği kadının ve erkeğin en doğal aksesuarıdır. Eski kültürlerde erkeği erkek yapan güçlü kılan bir unsurdu. Kadınlarda ise bir güzellik unsurudur ve güzelliğini ortaya çıkaran en güçlü sembollerden birisidir. Saç aynı zamanda kadının gücünü de temsil eder. Bu kimi zaman çekicilik olacağı gibi, aynı zamanda kadının gücünü ve iktidarını ve özgüvenini de gösterir. Kel bir kadın, nedense güçsüz ve zayıf, gücü elinden alınmış bir görünüm sergiler.
Saç aynı zamanda dişilik, çekicilik ve zarafetin de temsilcisidir. Bu dişilik ve zarafetin içinde kendine ait ayrı bir ruh taşır. O ruh da saçına yansır. O yüzden sevdiği kadının saçına dokunmak bir erkek için çok önemlidir. Çünkü o anda kadının ruhuna dokunmuş olur.
Tokayı da o güzellik ve ruha dışardan katılan ayrı bir değer olarak görüyorum ben. Bir nevi güzelliğe güzellik katıyor yani. Bir erkek için sevdiği kadının saçı kutsaldır ve toka takmak ona sahiplenmek ve değer vermek anlamına gelir.
Birazda görünenin arkasına bakmak lazım değil mi?
Rana_su / 12 Şubat 2008

Bu kadar güzel saçları olan bir genç kıza verilebilecek en güzel hediye, ya tarak ya da tokadır. Demir Asi´nin saçlarına da vurgun. Daha önce Asi döndüğünde saçları Demir´in yüzüne çarpmıştı ve bence çok hoş bir sahneydi. Bir de geçen hafta öpüşmenin ardından Demir Asi’nin saçlarından bir tutamı okşuyordu, bu da çok hoştu. Şimdi de kendi eliyle o tarağı Asi´nin saçlarına takmasını bekliyorum.
funda2 / 12 Şubat 2008


...kardeşi elinde Asi’nin taşlı tarağı yanına geliyor... unutturmayacak... bunu sahibine vermeli... Asi orada... ama Demir bu fırsatı çoktan kaçırdı...  Melek bunu bilmiyor.

O tarak elini yakıyor... bir bahaneydi bu tarak sevdiğinin saçlarına  tekrar dokunmak için ... hayalini kurdu ... onu saran dokunuşlarının bir benzerini kendi de yaşasın... kendi parmakları da Asi’nin saçlarına bir kez daha dolansın...  dalgalarına dokunsun dursun... tarağı takmak için beceriksizce oyalanıp oralarda Asi’nin bir halini bulsun. Yüreğinde bir ağırlık... bedeni soğuk... ellinde gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayal... hemen ötesinde gerçekleşen korkular...
e.min / 15 Ocak 2010


funda

Asi yatağın üzerinde duran şalına uzanırken Demir geliyor yanına kadar... iki eliyle birden tutunduğu bir paketi uzatıp soruyor “Bunu takar mısın?” Ne bu? Alıyor Demir’in elinden hediyesini Asi... uzanıp çıkarıyor içindekini. Beyaz incilerle süslenmiş bir tarak çıkıyor paketten. Defne ile Kerim’in nişanında bunun bir benzerini almıştı Demir ona... verememişti. Bunu onun yerine kabul eder mi? Hatırlamaz mı Asi bunu ama anmak istemiyor bu akşam tatsız hatıraları. Uzatıyor Demir’e tarağı. Bir hayaline daha dokunduruyor Asi bu akşam bu adamı... düşlemişti, tarağı takmak için beceriksizce saçlarında oyalanıp durmayı. “Becerebilir miyim?” Asi ona güveniyor... dönüp ona sırtını, başını hafifçe geriye atıyor. Saçlarını Demir’e sunuyor. Oyalansın orada sevdiği... dilediği yere taksın tarağını. Demir’in elinde incili tarağı... yanaşıyor sevdiğine. Sanki ters bir reveransla kendini Demir’e teslim etmiş Asi’ye. Saçlarını ensesinde toplamış sevdiği, bilir gibi tarağı, yer göstermiş Demir’e sanki. Bütün o saç öbeğinin birleştiği yer olmalı Demir’in hedefi. Aslında bu tarağı onun saçlarından sökmeyi hayal etmeliymiş... serbest bırakmayı kendi için. Bunu da öğretiyor o gece Asi. Kutsal bir şeye dokunurcasına uzanıyor sonunda saçlarına... kaşları keyifle çatılıyor... doğru bir şeyler yapmakla onun saçlarına özgürce dokunuyor olabilmenin verdiği haz arasında.

Tahmin ettiği gibi değil o öbek... o yumuşacık dalgalar... birlik olunca nasıl direniyorlar Demir’e. Israrcı olması lazım, kabul ettirebilmek için tarağını o inatçı buklelere. Bu direnç ürkütüyor gibi Demir’i. Yüzü ciddi bir ifadeye bürünüyor tarağına kuvvet uygularken... geçsinler Asi’nin saç tellerinden içeri. Ama oturtmayı beceriyor tarağını o saçlardaki en güzel yere.  Bütün gece dokunuşları o tarakla Asi’de duracak. Gözleri kalakalıyor ellerini onun saçlarından çektiğinde... taraktaki bu gerçekte. Asi saçlarına uzanıyor... tarağı kontrol etmek değil amacı...  taze taze dokunmak saçlarındaki Demir’e. Evet, hala orada işte o dokunuşlar... ve duracak tarak durduğu müddetçe kendinde. Kocaman bir gülümsemeyle dönüyor Demir’e... onun hediyesi de bu, bu akşam... tarağını taşıyan bir Asi, Demir’e...
e.min / 14 Şubat 2010



Demir odaya girmek istiyor, izinle… Hediyesini verecek, daha öne alıp veremediği hediyenin benzeri olan tarağı… O zaman elleriyle taksın Demir… nasıl hayal ettiyse  öyle dursun Asi’nin saçlarında… o muhteşem güzelliğine güzellik katarak…
ozenc-can / 17.12.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder